Oldukça kısa bir favoriler yazısı var bu ay aslında ^^
Kore'den döndüm dönmesine ancak hemen ardından uzun bir bayram ziyareti için bana Trabzon yolu göründü.
Kore'den döndüm dönmesine ancak hemen ardından uzun bir bayram ziyareti için bana Trabzon yolu göründü.
Makyaj ve de cilt bakım çantam seyahat çantamdan pek de farklı olmadığı için aynı cilt ürünlerinin tekrar tekrar sıralamak istemediğimden daha önceden bahsetmediğim, yalnızca bu seyahate özgü ürünlere yer vermeye çalışacağım ^^
Benim kuru cildim Ankaranın kuru havasıyla birleşince Temmuz sıcağında bile mat ürünlerin yanına yaklaşamayan ben en sonunda nem ve terden payıma düşeni almış bulundum bu seyahatimde. Mat ve varsa atıldım resmen üstüne, daha önceden nefret ettiğim bazı makyaj ürünlere tapar oldum siz düşünün artık.
Clinique SPF 50 Vücut Güneş Koruma Kremi:
Clinique Temmuz sıcağında hayat kurtarıcım oldu desem abartıyor olmam. Hayalet beyazı olan ben gün içinde sık sık güneş kremini yenilemezsem battım. Bu seyahatte yanıma daha önceden de severek kullandığım Clinique SPF 50 Vücut Koruyucusunu alarak gittim. Clinique güneş koruyucuları benim en sık satın aldığım ve de en güvenerek kullandığım güneş korumaları arasında. Clinique güneş serisindeki hiçbir ürün yağ ve de parfüm içermiyor. Hassas ciltli, özellikle de koku içeren ürünlere tepki veren bir cilde sahipseniz mutlaka Clinique güneş korucularına bir göz atın derim. Formülleri mükemmel, benim kullandığım SPF 50 olmasına rağmen çabuk emiliyor ve de gözle görülür bir beyazlık bırakmıyor. Geniş spektrumlu bir güneş koruyucu. Hem UVA hem de UVB ışınlarına karşı koruma sağlıyor. Kısaca özetlemek gerekirse bir güneş koruyucusundan isteyebileceğiniz her şeyin bulunduğu, ve de en önemlisi koruma konusunda eksiği olmayan bir ürün. Ben SPF 50 olanını seçtim hem yüz hem de vücut için ancak her 2sinin de daha düşük faktörlü olanları da var. Vücut koruyucusu 150ml ürün içeriyor ve de ben yaz boyu her gün kullanmamama rağmen henüz hala bitiremedim ^^
Geçen yazdan beri elimde olan ve de bitirmek için istemeye istemeye yanıma alıp, tatil sonunda aşık olup geri geldiğim bir ten makyajı ürünü. Geçen yaz Kore'den dönmeden önce Etude House'ın çıkardığı limited edition yaz koleksiyonunun baş tacı olan bu yaz cushion'ı, bana ilk kullandığımda mat geldiği için bir köşeye atılıp unutulmuş bir ürün. Yedeği açılmadığı için sorun yoktu, ama bunu bir kere açıp kullandığım için tarihi geçmeden bitirip atmak istedim, yanıma almamın tek nedeni oydu aslında... ancak gelin görün ki tatil boyu elimden bırakamadım bunu.
Klasik Etude House Precious Mineral Cushion'larından farklı olarak waterproof bir formülü var, ve de doğal olarak mat bitişli. Yaza özel olarak çıkarılmış limited edition bir ürün. Kapatıcılığı klasik Etude Cushion'ı gibi oldukça iyi, formülü gayet ince, yüzde kalın durmuyor, yaz sıcağı ve neminde hem yüzün yağlanmasını engelliyor, hem de terlediğinizde dağılıp gitmiyor; ancak aynı zamanda da aşırı kupkuru mat bir bitişi yok, her şeyi bir arada tutuyor, ancak gayet doğal ve sağlıklı bir bitişi var. Çantamdan çıkmadı resmen tatil boyunca, arabada 1 dakikada makyaj yapıp atabildim kendimi dışarı. Keyfime diyecek yoktu resmen.
Ancak Ankaraya döner dönmez tekrar kullanmaya çalıştığımda yüzümde Trabzonun nemli havasında durduğu gibi durmadı ne yazık ki =/ Ankaranın kuru havasında kullandığımda yüzümün yapısını çok belli etti, olduğundan daha kötü gösterdi. Yüzümdeki her bir nokta, çizgi, pütür, olmayan yerlerde bile yüzümün yüzeyi hoş görünmedi ve bunun bir sonucu olarak da yüzümde çok ağır kaldı. Kullandığım mat formüllü ürünlerin neredeyse hepsinin akıbeti aynı olduğundan; sorun bende, üründe değil diyor, ve de nemli havalar için kenara koyulacak tam bir yaz ürünü deyip bir sonraki ürüne geçiyorum.
The Balm Mary-Lou Manizer: Oldukça klasik bir ürün o yüzden fazla konuşarak başınızı şişirmeyeceğim. Krem şampanya renginde, oldukça ışıltılı, ben burdayım diye bağıran evrensel bir aydınlatıcı rengi. Ne zamandır kendimi sıvı aydınlatıcılara vermiştim, seyahat için daha hızlı kullanılacak bir şey istediğimden, senelerdir bildiğim, sevdiğim ve de düşünmeden kullanabileceğim The Balm aydınlatıcısını aldım yanıma ve de yaz, güneş, fazla diye bir şey yok derken gönlümce abarta abarta kullandım her gün. Güneş bana vurduysa birilerini kör ettiğim kesin, ancak geri adım atmak yok. Ben halimden memnun kaldım ^^
Urban Decay Naked Weightless Complete Coverage kapatıcı: Tamamen şans eseri bir şekilde, toplanırken NARS radiant creamy concealer'ımı bulamayınca ondan sonraki en iyi şey olan Urban Decay Naked concealerımı yanıma aldım. Bunun hakkında daha önce detaylı bir inceleme yazısı yazmıştım, merak edenler buraya tıklayabilir ^^ Ten rengime uygun, kapatıcılığı yüksek, ancak formülü çok kuru olmayan; acele, tüm yüzde kullanılabilen mükemmel bir ürün.
NARS - "Deep Throat" Allık: Başka bir klasik. Seyahate çıkarken ne tip ürünler seçtiğim bu favoriler yazılarından belli oluyor zannedersem. Benim genelde soğuk havalarda, rengim hepten Casper'ı andırdığı dönemlerde değil de; daha çok bahar ve de yaz aylarında üzerine atladığım bir allık. Şeftali tonlarından köşe bucak kaçan ben, konu bu allık olunca yumuşuyorum. O kadar doğal, sade kalmayı başararak cilde renk veren, ışıltılı ve uygular uygulamaz size iltifat eden bir renk ve formülü var bu allığın... Orgasm'ı bir türlü sevemeyenlerin de genelde gidip daha sonradan karar kıldıkları Deep Throat oluyor genelde. Orgasm ile benzer çizgide ilerleyen ancak çok daha hafif ve de biraz daha açık hali gibi düşünebilirsiniz Deep Throat'ı. Asıl önemlisi benim güvendiğim, düşünmeden kullanabildiğim bir renk olması. Bu nedenle yanımdan ayırmadım ^^
Too Faced Chocolate Bar Paleti: Klasikler sevdama devam ederek yanımdan ayırmadığım Naked Basics1 paleti dışında alığım tek göz makyajına dair ürün olan Too faced paletiyle devam edelim. Yazın seyahatlerde göz makyajını fazla sevmem aslında. Ama dediğim gibi matlardan uzaklaşıp biraz renk ve hayat katmak istersem diye yanıma alıp, neredeyse her gün kullandığım palet bu oldu. Detaylı incelemesini daha önceden yapmıştım o yüzden fazla konuşmuyorum, buradan okuyabilirsiniz ^^
Aritaum Honey Melting Tint (#4-raspberry cake/#6-tomato stew)
Benim için aslında yazın kahramanları bunlar. Sona bırakmadan edemedim o yüzden. Alalı neredeyse 2 sene oluyor ve de aldığım dakikadan beri taptığım, olmazsa olmazım olan dudak ürünleri bu Aritaum Honey Melting Tintleri. İsmine fazla bakmayın pek isimleriyle alakaları yok. Eğer daha önceden Bobbi Brown Creamy lip Colour rujlarını kullanan varsa, formül olarak aynı mantık bunlar. Nemli ancak kalın ve de full pigmentli, tek seferde opak uygulanıyorlar. Sulu değiller ancak bir ışıltıları var ancak asla glossy demezsiniz. Formülü nemli durmasa mat denecek neredeyse, ama kesinlikle mat da değil... anlayan oldu mu? Full opak olmasına rağmen dudakta sanki çoktan parmağınızla yedirmişsiniz gibi saten bitişli ve inanılmaz doğal duruyor. Serideki bütün renklerini dayanamayıp gidip gidip aldığım bu ürünün bayram tatilinde yanıma alıp kullandığım renkleri turuncu-kırmızı favori rengim olan Tomato Stew ve de mavi alt-tonlu bir pembe-kırmızı olan raspberry cake. En sık kullandığım renklerden 2si diyebilirim bunlar için. Tatil boyu da değişmedi bu gerçek ^^
Benim için aslında yazın kahramanları bunlar. Sona bırakmadan edemedim o yüzden. Alalı neredeyse 2 sene oluyor ve de aldığım dakikadan beri taptığım, olmazsa olmazım olan dudak ürünleri bu Aritaum Honey Melting Tintleri. İsmine fazla bakmayın pek isimleriyle alakaları yok. Eğer daha önceden Bobbi Brown Creamy lip Colour rujlarını kullanan varsa, formül olarak aynı mantık bunlar. Nemli ancak kalın ve de full pigmentli, tek seferde opak uygulanıyorlar. Sulu değiller ancak bir ışıltıları var ancak asla glossy demezsiniz. Formülü nemli durmasa mat denecek neredeyse, ama kesinlikle mat da değil... anlayan oldu mu? Full opak olmasına rağmen dudakta sanki çoktan parmağınızla yedirmişsiniz gibi saten bitişli ve inanılmaz doğal duruyor. Serideki bütün renklerini dayanamayıp gidip gidip aldığım bu ürünün bayram tatilinde yanıma alıp kullandığım renkleri turuncu-kırmızı favori rengim olan Tomato Stew ve de mavi alt-tonlu bir pembe-kırmızı olan raspberry cake. En sık kullandığım renklerden 2si diyebilirim bunlar için. Tatil boyu da değişmedi bu gerçek ^^
Innisfree No-Sebum Mineral Powder Pact: Bu pudra aslında blogumu okuyan çoğu kişiye tanıdık gelecektir. 3-4 sene önce bu pudrayla tanıştığımdan beri başka pudraya dokunmadığım bir gerçek. Kaç kutu kullanıp bitirdim ben de bilmiyorum ancak bu sefer biraz farklı olacak. Bu bahsettiğim ürün benim favori olan loose pudramın pressed versiyonu. Ürün aynı aslında yani biraz hile yaptım, ama kompakt olduğu için farklı sayılır diyor devam ediyorum. Yakında bunu acil durum full makyaj çantası yazımda göreceksiniz ancak size bir ön izlenim olsun bu. Transparan, oldukça ince elenmiş, diğer kompact pudralara kıyasla minicik denilebilecek çantada pudra bulundurmayı sevenlerin mutlaka göz atmasını tavsiye edeceğim oldukça da uygun fiyatlı bir ürün.
~~~~~~~~~~~~~~~~~
Temmuz ayı favorilerimi aslında Ağustos ayı ile birleştirmeyi düşündüğümden ağustos ayı boyunca yazmamıştım yazısını; ancak ağustos favorilerimi bir araya toplayınca fark ettim ki ürün temaları gerçekten çok farklı, bir arada yazarsam çok karışacak =/
Ben de son anda ayırmaya karar verdim ve de sizlere 1 ay gecikmeyle bir favori yazısı getirdim. Umarım mazur görürsünüz ^^
Ben de son anda ayırmaya karar verdim ve de sizlere 1 ay gecikmeyle bir favori yazısı getirdim. Umarım mazur görürsünüz ^^
İş işten geçse de yazmadan geçmek istemedim, çünkü bir bakıma benim için mini bir seyahat makyajım yazısı oldu.
Umarım hoşunuza gitmiştir ^^
Etude house'ın cushionlarından alacağım ama renk konusunda tereddütte kaldım. Daha önce sadece missha bb krem kullandım. Renkleri birbirine yakın mıdır? Ya da renk seçme konusunda verebileceğin tavsiye var mı?
YanıtlaSilMissha BB'leri bir zamanlar internettte en kolay bulunan BB'ler olduklarından baya ünlüler, ancak formülü çok eski, ilk BB formüllerinden olduğundan daha sonra çıkanlar gibi doğal tonlarda değil, içinde çok fazla küllü gri tonları taşıyor. Dolayısıyla Etude House cushion ürünleriyle, hatta sadece Etude House değil, seneler önce çıkan Bb'ler dışında diğer hiçbir markanın tonlarıyla uzaktan yakından renk alakası yok. Hatta Missha BB tonlarının Missha cushionlarıyla bile alakası yok. Cushion ürünler gayet sıcak tonlu ten renginde ürünler. Bb'lerden seneler sonra çıktıkları için formülleri çok çok daha iyi. Etude House cushion'ıyla Missha Bb'sini elimde yan yana koyunca resmen bej ve koyu gri gibi duruyorlar. Beni instagram'da takip ediyorsan DM at sana elimde renk farklılıklarını resimle göndermeye çalışırım daha iyi bir fikir versin istiyorsan ^^
SilVerebileceğim en iyi tavsiye google'da arka arkaya bir sürü swatch örneklerine bakman. Başka BBlerle karşılaştırma yapan bloglara vs. Bulabildiğin resimlere bakıp karar vermeye çalış. Cilt ürünlerini online alırken yapabilecek başka bir şey yok ne yazık ki =/
İlgin için çok teşekkür ederim :) çok baktım swatchlara ama tam anlamıyla anlayamadım tabiki. İnstagram falan kullanmıyorum ama email yoluyla yapsak şu resim işini. Ben atarım sana email şimdi ^^
YanıtlaSil